Üriner sistem, kanın böbrekler aracılığı ile süzülmesini sağlayan, oluşan idrarı, mesane, üreter ve üratra yoluyla vücuttan uzaklaştıran sistemdir. Böbreklerin anatomik konumu ise; karın arka duvarında, T12-L3 vertebraları arasında, sağ ve sol tarafta olmak üzere fasulye şeklinde retroperitoneal bir organdır. Ortalama 100-120 gr ağırlığında olan böbreklere morumsu ve kırmızı renktedir. Sağ böbreğin üzerinde karaciğer bulunması nedeniyle sol böbreğe göre biraz daha aşağıdadır. Üriner sisteminin en önemli organlarından biri olan böbrekler, yapı ve fonksiyonlar bakımından değişiklik gösterebilmektedir.
Boşaltım; kısaca metobolik artıkların dışarıya atılması olarak tanımlanmaktadır. Vücuda alınan besinlerin yararlı olanları emilirken zararlar olanları ise boşaltımın gerçekleşmesi için üretere(idrar borusu) yönlendirilir. Dolaşımda vücuttan uzaklaştırılan maddelerin başında üre gelir.
Böbreklerin Görevleri
- Peptik hormonların yıkımını,
- Metabolik artık ürünlerin atılmasını,
- D vitamininin aktif hale gelmesini,
- Sıvı atılımını gerçekleştirerek vücuttaki ozmoliritenin normal sınırlarda kalmasını,
- İlaçlar, toksinler ve metabolitlerin vücuttan atılmasını,
- Vücutta fonksiyonel olarak bulunan sıvı, elektrolit dengeninin korunmasını,
- Adrenal medulladan prostaglandin hormonunun salgılanmasını sağlar.
İdrarın Oluşum Evreleri
Böbreklerin en önemli görevlerinden biriside, idrar miktarını azaltarak veya artırarak vücuttaki su seviyesini dengede tutmak. Glomerüler süzüntü(Böbreklerin bir dakika içinde oluşturduğu toplam süzüntü mikarı), kimyasal olarak kan plazmasına benzer. Bu süzüntünün hepsi vücuttan atılmaz, büyük bir kısmı emilerek dolaşıma geri döner. Sadece zararlı maddeler idrar yoluyla vücuttan atılır. Yetişkin bir insanda 1 gün boyunca süzülen plazma miktarı 180 litreyi bulur. Bu süzülen miktarın %99 u emilmektedir. Eğer bu şekilde olmasaydı her gün litrelerce idrar çıkarırdık.
Filtrasyon
Bu aşama glomeruluslarda gerçekleşir. Afferen arteriyel aracılığı ile glomeruluslara gelen kan, götürücü arteriyolün daha dar oması nedeniyle yavaş ilerler, glomerüllerde kan yığılması olur ve basınç yükselir. Bu yüksek basın yüzünden kan plazması bowman kapsülüne süzülür. (Bowman kapsülü, basınca daha dayanıklı olmasından dolayı çift katlı epitel dokusundan oluşmuştur.)
Bowman kapsülüne gelen kan plazması buradan da tubuluslara geçer. Bu geçiş filtrasyon oluşturur. Kanın süzülmesini sağlayan diğer bir mekanizma ise getirici arteriyol tarafından gelen kandaki basıncın yüksek olmasıdır. (Büyük moleküllü protein gibi yapılar bowman kapsülünden geçemezler. Bu moleküller götürücü arteriyoller boyunca ilerler.)
Reabsorbsiyon(Geri Emilim)
İdrar oluşumunun filtrasyondan sonra gelen ikinci aşamasıdır. Filtrasyon ile tubuluslara geçen süzüntü şeklinde zararlı maddelerin dışında su ve erimiş maddeler tekrar emilerek dolaşıma kazandırılmış olur. Su ve suda erimiş maddeler en çok proksimal tubullerden emilir.
Sekresyon(Salgılama)
İdrar oluşumunun son aşamasıdır. Vücut için zararlı olmayan ya da zararlı olan atık ve yabancı maddelerin, kandan alınıp tubulus sıvısına verilmesi olayıdır. Sekresyon sırasında tubuluslardan bizzat bazı maddeler alınır ve idrara verilir. Kandan alınıp idrara verilen maddeler; su, kreatinin, ürik asit, üre, potasyum, magnezyum, sülfat ve klorür gibi yabacı cisimlerdir.
1 Yorumlar
Böbreğin ne kadar önemli bir organ olduğunu daha iyi anladım. Teşekkürler
YanıtlaSil